Bir Belediye İşçisinin Hayal Dünyası: Çöpteki Hazineler Müzesi

17/5/2017 / skopbülten

New York’un Doğu Harlem semtinde, belediyede çalışan çöp toplama görevlisi Nelson Molina’nın kurduğu bir müze var: “Çöpteki Hazineler Müzesi”. Son birkaç yıldır İl Sağlık Müdürlüğü’ne ait kullanılmayan bir garajda barınan ‘müze’, Molina’nın 1980’lerden beri çöplerden toplayarak sakladığı afişlerden röprodüksiyonlara, masklardan oyuncaklara, aile fotoğraflarından şehir haritalarına kadar binlerce nesneyi biraraya getiriyor.

Nelson Molina 30 küsur yıl New York belediyesinde çöp toplama görevlisi olarak çalışmış. Çöplerden seçtiği birtakım nesneleri biriktirmeye 1980’lerde başlamış, ama çöpten kişisel kullanım için herhangi bir şey almak yasak olduğundan bunu uzun süre gizlemek zorunda kalmış. Topladıklarını önce belediye garajındaki soyunma odalarının dolaplarında biriktirip sergilemeye başlamış. Sonraları, binanın eskiliğinden ötürü çöp kamyonlarının garajdan çıkarılıp sokağa park edilmesine karar verilmesiyle açılan geniş alan, Molina’nın çöp ‘müze’sine ev sahipliği yapmaya başlamış. Molina’nın koleksiyonu zamanla meslektaşlarına da ilham vermiş ve şehrin dört bir yanından işçiler çöplerden topladıkları nesneleri müzeye getirmeye başlamışlar.

Boyutlarına, malzemelerine, işlevlerine veya temalarına göre sınıflandırılıp yerleştirilmiş binlerce nesneden oluşan Çöpteki Hazineler Müzesi, kimi yorumcular tarafından, barındırdığı nesnelerin ait olduğu kültürü canlandıran bir arkeoloji müzesine, veya insanların tüketim alışkanlıklarına ışık tutan bir antropoloji müzesine, ya da kentin 30 yıllık hafızasının kaydını tutan bir kent müzesine benzetiliyor.[1] Belki, müzelere has bir uzmanlaşma içermemesi ve koleksiyoncusunun kişisel hayal âlemini yansıtması bakımından nadire kabinesine de benzetilebilir; zaten müze gibi kamuya açık değil, ancak özel ziyaretlerle görülebiliyor. Ama Çöpteki Hazineler Müzesi, ne tarihî ne de sanatsal değer atfedilen, ne de bildiğimiz anlamda nadirlik değeri taşıyan “çöpleri” biraraya getirdiği için, bu kavramların hepsini bir anlamda alt üst ediyor. Bir prens ya da zengin bir hayırsever değil belediye işçisi olan kurucusu-koleksiyoneri-küratörü-mekân tasarımcısı-yöneticisinin tutkusunun ve emeğinin eseri. [EG]

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Kaynaklar:

Elizabeth A. Harris, In a Sanitation Garage, a Gallery of Scavenged Art

Allison Meier, New York City’s Museum of Trash Rescued by a Sanitation Worker

 



nadire kabinesi, koleksiyonerlik, müze