Aisthesis: Scenes from the Aesthetic Regime of Art

3/7/2013 / skopduyuru

 

Bir dizi sahneden oluşan Aisthesis –Ranciére’in estetik üzerine nihai önermesi– okuru 1764 Dresden’inden alıp 1941’in New York’una uzanan bir yolculuğa çıkarıyor. Güzergâh boyunca Winckelmann ile birlikte Belvedere Torso’yu görüyor, Hegel eşliğinde bir müzeyi geziyor, Mallarmé ile birlikte de Folies-Bergère’e gidiyoruz. Ardından Emerson’un yaptığı bir konuşmaya katılıyor, Paris ve New York’da düzenlenen sergileri, Berlin’in fabrikalarını, Moskova ve Hollywood’daki film stüdyolarını ziyaret ediyoruz. Ranciére bu mekânları ve olayları –kimisi hatırlanırken, kimisi unutulup giden– neyin sanata dönüştüğü ve bunun ne gibi bir sonucu olduğu sorularını sormak için kullanıyor. Ranciére, farklı sanat türlerinin biçimsel olduğu kadar, onları sıradan bir deneyimden ayrıştıran özelliklerinin yok edilişini ve bu esnada sanatsal algı ile yorumlama rejimlerinin nasıl oluşturulduğunu ve dönüştürüldüğünü gösteriyor. Bu belirleyici ve etraflı araştırma, modernizmin geleneksel tavrından çok uzak olan sanatsal modernitenin bir tarihçesini sunuyor. [Tanıtım yazısı, NÖ]

Jacques Ranciére

Çeviri: Zakir Paul

Verso Books, Haziran 2013